Mardin Mezapotomya Turu

Mezopotamya, Ortadoğu’da Fırat ve Dicle nehirlerinin geçtiği bölgenin ismidir. Mardin için ise ayakları altında serili olan bir atlas gibidir diyebiliriz. Bu yüzden bu bölgede bir gezi düşünenler için Mardin Mezopotamya turu ilk akla gelen seçenektir.

Mezopotamya ovasının bir ucu Türkiye’de bir ucu Irak’ta bir ucu İran’da ve bir ucu da Suriye'dedir. Bu ova ziyaretçilerine yılın her mevsiminde kendine özgü güzelliğini sunuyor. İnsanlık tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Mezopotamya aynı zamanda tarihi İpek Yolu'nun da geçtiği alandır. Tüm bu özelliklerle birlikte farklı kültür ve inançlara da sahip olması bu bereketli toprakları daha önemli bir hale getiriyor. Bu yüzden Mezopotamya her mevsim turist çekmeye devam ediyor.

Mardin Mezopotamya ovasına adeta üstten bakan bir kartal yuvası gibidir. Farklı medeniyetleri barındıran bu şehir, bir açık hava müzesi gibidir. Bunu Mardin'i gezerken görüp hissedeceksiniz.

Mardin Kalesi’ne gittiğinizde eteklerindeki kesme taşlar ile basamak şeklinde kurulmuş olan şehir karşılayacaktır sizi. Burası masallar şahı Şahmaran Masalı’nın da aynı zamanda diyarıdır.

Mardin Kalesi

Mardin Kalesi Mezopotamya ovasını en belirgin açıdan gösterdiği için Kartal Yuvası olarak ünlenmiştir. Bu kale 1989 yılından beri halka kapalıdır. Bu tarihten itibaren kale Milli Savunma Bakanlığı’na tahsis edilmiş olan ve Nato'ya bağlı bulunan Hava Radar Kıta Komutanlığınca kullanılmaktadır.

Mardin Kalesi bu şehrin en görkemli ve neredeyse her noktadan görülen bir yapısıdır. Bu kale Eski Mardin’in tepesine kurulmuş olan sarı rengi ve ihtişamlı yapısıyla gerçek anlamda bir kale görüntüsüne sahiptir. Bu kale içinde kuyular, sığınaklar ve cami vardır. 6 kapısı olan Mardin Kalesi, bu çevreden çıkarılmış olan sarı kesme taşlar kullanılarak inşa edilmiştir. İçinde birçok göz kamaştırıcı hazineyle karşılaşacağınız Mardin Kalesi Mardin Mezopotamya turu sırasında mutlaka görmeniz gereken Mezopotamya zenginliklerindendir. Özellikle gece olduğunda bu kaleden Suriye şehir ve kasabalarını ışıklarını bile bu kaleden görebilirsiniz.

Dara Harabeleri

Mezopotamya Ovası'nda mutlaka görmeniz gereken bir diğer yer ise Dara Antik Kenti’dir. Burası Mardin'e 30 km olan Oğuz Köyü sınırları içindedir. Yukarı Mezapotamya’nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olan bu alan tarihte askeri amaçlı bir kent olarak kurulmuştur.

Deyrulzafaran Manastırı

Mardin’in 4 km doğusuna düşen bu manastır Mezopotamya Ovası’na hakim bir noktadadır. Manastır 3 kattan oluşur ve 5. yüzyıldan itibaren farklı zamanlarda eklentiler yapılarak 18. yüzyılda bugünkü haline kavuşmuştur. MÖ Güneş Tapınağı sonraları ise Romalılar tarafından bir kale olarak kullanılmış olan kompleks bir yapı üzerinde inşa edilmiştir. Romalılar bu bölgeden çekilince ise Aziz Şleymun bazı aziz kemiklerini buraya getirtip kaleyi bir manastıra dönüştürmüştür.

Kasımiye Medresesi

Bu iki katlı, tek ve açık avluya sahip, kubbeli medrese inşasında düzgün kesme taşlar kullanılmıştır. Yapı planıyla, süsleme motifleri ve taş işçiliği ile oldukça ilgi çekicidir. Bu medrese cami ve türbeyle beraber külliye içinde yer alır. Bu medrese avlusu içinde çeşme ve büyük bir havuz ile karşılaşacaksınız. Kesme taşlar ve tuğlalardan yapılan bu iki katlı medrese en büyük Mardin yapılarındandır.

Mardin Mezopotamya turu ile yukarıda saydığımız turistik yerler dışında geçeceğiniz daha birçok yer vardır. Örneğin; Meryem Ana Kilisesi, Hatuniye Medresesi, Mor Gabriel Manastırı, Mardin Müzesi, Surur Hanı, Kayseriyye Bedesteni, Melik Mahmut Camii, Beyaz Su, Ceviz Çeşmesi, Dunaysır Köprüsü, Şehidiye Medresesi, Savurkapı Hamamı, Bakırcılar Çarşısı, Zeynel Abidin Camii görmek isteyeceğiniz diğer bazı Mezopotamya bölgesi zenginliklerindendir.